
Kazanmak için işçilerin sendika konfederasyon ayrımı yapmadan ortak mücadele vermesi gerekir.
Metal işkolu toplu sözleşmeleri hepimiz için büyük önem taşıyor. 130 bin metal işkolu işçisi için yapılacak toplu sözleşmede Türk Metal ve Birleşik Metal üyesi işçiler MESS içerisinde örgütlü metal işkolu patronlarına karşı mücadele veriyor. Bu Pazar, 19 Ocak 2020 tarihinde en son MESS’in %6,05’lik zam teklifini %8’e çıkarmasını kabul etmeyen ve grev kararı alan ya da alma aşamasında olan her iki sendika ayrı ayrı miting düzenliyor. Türk Metal sendikası Bursa’da 100 bin kişinin üzerinde katılımı hedeflediğini söylediği bir miting düzenliyor. Aynı gün Birleşik Metal sendikası da Kocaeli’nde miting düzenliyor. Patronlarla anlaşılamayan diğer iki konu esnek ve güvencesiz çalışma ve toplu sözleşme dönemlerini iki yıldan üç yıla çıkarma dayatmaları.
Son dakika haberi ise şu ki 20 Ocak Pazartesi günü MESS her iki sendikayı da görüşmeye çağırıyor.
MESS, sendikalar grev kararı alsa da geçmiş dönemlerde olduğu gibi hükümetin grevi yasaklayacağına güveniyor. Anayasa Mahkemesi önceki dönemler için bu grev yasaklamaların sendika hakkının ihlali olduğuna ve hükümetin tazminat ödemesine hükmetmiş olsa da MESS Genel Sekreteri rahatlıkla televizyona çıkıp şöyle konuşabiliyor: “Milli güvenliğe aykırı olduğu için grev yasaklanacak, süreç yüksek hakeme gidecek, o da enflasyon oranında, hatta altında bağlayacak.”
Peki 130 bin metal işçisini temsil eden iki sendika Pazartesi günü ve devamında MESS karşısında nasıl daha güçlü olabilir? Kocaeli’de ve Bursa’da ayrı ayrı iki miting yaparak mı? Bu iki sendikamız ayrı siyasal görüşlerde yönetimlere sahip olsalar da pekala sendika yönetimleri olarak ortak toplantılarda bir araya geliyorlar; zaten doğrusu da bu. Sendikal rekabeti şu an için ertelemiş oldukları anlaşılıyor. Peki neden metal işçilerini bir araya getirmiyorlar? Neden ortak bir miting düzenleyip tüm işçileri de desteğe çağırmıyorlar?
Aslında bunun için çok da geç değil. Haluk Levent şarkıları ile Bursa’daki mitinge katılarak destek verecekmiş. Ancak metal işçilerinin tüm Türkiye işçi sınıfı için önem taşıyan bu mücadelesinde mitingleri ortaklaştırsalar hem Haluk Levent hem tüm işçi sınıfı ve dostları daha da büyük bir şevkle desteğe gelmez mi? O miting 100 bin değil, 500 bin kişiyle yapılmaz mı? En ağır işkollarından biri olan metal işkolunda bugün fazla mesai yaparak bile evini geçindiremeyecek duruma itilmiş olan ve #Geçinemiyoruz diyen metal işçisinin hakkını alması ve Türkiye işçi sınıfının önünü açması için hepimizin bir araya gelmesi gerekmez mi?
İşçinin Kendi Partisi olarak metal işkolu işçilerinin mücadelesini büyüterek ve ortaklaştırarak kazanabileceğine inanıyoruz. Gücümüz birliğimizdedir!
Elektriğe, doğal gaza, temel gıdaya ve temel tüketim malzemelerine yapılan zamlar ve enflasyon ortadayken %8 ve benzeri ücret artışı ile gelecek yoksullaşma kabul edilemez!
Zamlar ve fiyat artışları bu şekilde hızla yaşanırken 3 yıllık toplu sözleşme süresi kabul edilemez!
Metal işkolunda esnek ve güvencesiz çalışma kabul edilemez!