Ülke Çapında Bir Aylık Mutlak Sokağa Çıkma Yasağı!

Dünyada da ülkemizde de patronlar düzeni işi batırdı!
İnsan medeniyetini ancak birleşmiş işçi sınıfı kurtarabilir!
Mücadelenin öncüsü zaten herkesin teşekkür yağdırmakla yetindiği işçi sınıfının sağlık kesimi!
İşçi sendikalarının çağrısıyla genç işçiler askerlerle (silah altındaki işçiler) birlikte evlere iaşe sağlamalı!
Kamu çalışanları sendikalarının çağrısıyla genç öğretmenler sağlık çalışanı kardeşleriyle halk arasında köprü oluşturmalı!
Hiçbir işçi işinden atılmamalı, ücretler dondurulmalı!
Böyle bir merkezi planlamanın yapılabilmesi için iç ve dış borç ödemeleri derhal durdurulmalı!
Salgın süresince elektrik, doğalgaz, su ve telefon ödemeleri durdurulmalı, durdurmayan şirketlere el konulmalı! Bütün bankalara işçi denetiminde el konulmalı!
Köprü-otoyol-tünel-havalimanı zorunlu ödemeleri derhal kesilmeli!
Bütün TOKİ evlerine bu seferberliğe katılacak olanlar ve evsizler yerleştirilmeli!
Bütün AVM’ler yeterli altyapıları olduğu için hastanelere çevrilmeli, çalışanları ücretleriyle seferberliğe katılmalı!
Bütün lojistik şirketlerine derhal el konulmalı, çalışanları ücretleri kesilmeksizin seferberliğe katılmalı!
Otomotiv başta olmak üzere büyük fabrikalar tıbbi malzeme yapım merkezlerine dönüştürülmeli!
Bütün bu seferberlik için işçi sendikaları yöneticileri halkımızın yaşaması için gerekli bu tedbirleri almayacak olan patronlara mavi boncuk dağıtıp ‘firmalarımızı koruyacağız’ diyeceklerine kendi sınıf kardeşlerinin çıkarlarını savunmak için kolları sıvasınlar!

Bu koşullar altında İKEP ne öneriyor?

Partimiz alınması gereken bütün bu hayati tedbirlerin yanı sıra, hangi siyasi görüşün taraftarı olursa olsun bütün işçileri siyasi olarak tek bir cephede yer almaya çağırıyor.
IKEP olarak diyoruz ki: ‘ Dünyanın bu hale gelip kıytırık bir virüs karşısında çaresiz kalmış olmasının sebebi dünyanın bütün hükümetlerinin bugüne kadar uygulamış oldukları özelleştirme politikalarıdır. Çünkü özelleştirme; hırsızlık, talan ve soygun demektir. Çünkü özelleştirme sağlığa ayrılan payların sürekli azaltılması, kamu hastanelerine hiçbir yatırım yapılmaması, karlı olmadığı için büyük ilaç tekelleri tarafından gerekli ilaç araştırmalarının yapılmaması demektir. Yoksulun daha yoksullaşması zenginin daha zengin olması demektir.’
Neoliberal özelleştirme politikalarından vazgeçmeye niyetli olmayan hükümetlerin yukarıda sıraladığımız zorunlu önlemleri almayacaklarından koronavirüse karşı başarılı bir mücadele yürütmeleri eşyanın tabiatına aykırıdır. Bu mücadelenin altından ancak bir işçi hükümeti kalkabilir. Ama böyle bir işçi hükümetinin kurulabilmesi için de işçilerin çoğunluğunu kucaklayacak bir işçi partisine ihtiyaç vardır. Böyle bir dev işçi partisinin en kısa zamanda kurulabilmesinin imkanı bugün her zamankinden daha fazladır. Dolayısıyla yukarıda sıraladığımız talepler doğrultusunda hareket edecek bütün işçileri, bütün işçi örgütlerini bağımsız bir sınıf partisinin bayrağı altında toplamak bir zarurettir. İKEP böyle bir partileşmenin içinde bütün gücüyle var olacağını peşinen taahhüt eder. Hiçbirimiz kendi nihai programlarımızdan vazgeçmeyelim ama yeter ki patronlardan ve onların hükümetlerinden bağımsız bir hattı birlikte tutturalım. Federatif bir parti olsun bu. Ne sakıncası var? İşçi sınıfının mevcut parçalanmışlığına karşı bu partileşmeyi şimdi yapamazsak yarın zaten çok geç olacak. Hem ülkemizde hem dünyada! O halde işçi sınıfının dev bir partisinin hem Türkiye’de hem dünyada inşa edilmesi en acil görevimizdir. Başka bir kurtuluş yok! Haydi birlikte davranalım!

Bu Yazıyı Paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir