Her İntihar Bir Başkasına Mesajdır!

Ahmet Dursun *

Elektrikte kaçak kullanımın bedelini dürüst vatandaşa ödetiyorlardı. Vatandaş duruma tepki gösterip davalar açtı. Yargıtay 2014’te vatandaşı haklı buldu, “hırsızlığın faturası dürüst vatandaşa kesilemez” dedi ve bu miktarın iadesi kararını verdi. Enerji bakanı ise çıktı “bu kaçak kullanımın bedelini toplamak boynumuzun borcu” dedi. Hemen yasa çıkartıp hırsızların zararını dürüst vatandaşa ödetmeyi yasal hale getirdiler. Enerji şirketlerinin patronlarını korudular.

Patronların milyarlarca vergi borçları vardı. Bordrolu işçilerden vergiyi peşin alan devlet, 2018’de Türkiye’nin toplam gelirinin %60’ına el koyan en zengin %1’in vergi borçlarını sildi!

301 madenci şehit oldu, “bu işin fıtratı” dediler. Üstelik fıtrata karşı gelen bir madenci yakınına başbakanlık müşaviri tekmelerle durumu bizzat izah etti!

“İşsiz kalınca sana destek olacağız” diye işsizlik fonu kurup işçilerin ücretlerinden kesinti yaptılar. İşçi işsiz kalınca fondan yararlanması önüne bin bir engeller, şartlar koydular. Ama İşsizlik Fonu’nu patronlara teşvik, bankalara kurtarma fonu yaptılar! Hem de şartsız, koşulsuz.

Bir güvenlik görevlisi “Geçinemiyorum” diyerek kendini meclis önünde yaktı. Hakkında hiçbir şey bilmeyenler “terörist” olduğuna eminlerdi, “bu adam FETÖcü” dediler!

Fatih’te dört kardeş hayattan, insanlardan, ülkeden, siyasilerden umutlarını o kadar kesmişlerdi ki birbirinin gözlerine bakarak, göz yaşları içinde intihar ettiler. Hem de anti depresan haplarıyla. Öyle çok fazla ilaç yutmaları gerekmedi, çünkü günlerdir aç yatıyorlardı. Biri sara hastası, birinin maaşı hacizli! Çünkü patronların 50 TL borca bile haciz koyma yetkisi var!

Bir üniversite öğrencisi sosyal medyada “cebimde 1 Lira 40 Kuruş kalmış ve açım” yazdıktan sonraki günün sabahında cesedi bir sahilde bulundu.

Erzincan’da bir seyyar satıcının tezgahına el konuldu, çünkü koskoca mısır tezgâhı vardı ve vergi vermiyordu! Ailesinin, 3 çocuğunun aç kalacağından korkan, ne yapacağını bilemeyen satıcı kendini yaktı. Hastaneye kaldırıldığı ambulansın mazotu bitti, 40 dakika yolda acılar içinde kıvranarak bekledi. Günlerce yoğun bakımda kaldı, acılar içinde iki gün önce can verdi!

Daha niceleri var!…

Hayat; aşure dağıtan herkesin mutfağında altın varaklı musluklar kullanacak kadar zengin olduğunu sanan yöneticilerle, geçinemiyoruz diyen halk arasındaki kopuklukla var olma mücadelesinde yaşanıyor! Üstelik intihar edenin dini inancı, aile yaşantısı vs. sorgulanırken, onları intihara sürükleyen sebepler ayakta alkışlanıyor! Her intihar bir başkasına mesajdır. Bu intiharların mesajları ise tüm insanlığadır. Tabi hâlâ insan kalmayı başarabilene!

* İKEP İstanbul İl Başkan Yardımcısı

Bu Yazıyı Paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir