Rusya, 21 Şubat Pazartesi günü Ukrayna toprakları içerisinde yer alan Donetsk Halk Cumhuriyeti ile Lugansk Halk Cumhuriyeti’nin bağımsızlıklarını tanıdığını resmi olarak ilan etti. Rusya Devlet Başkanı Putin, ayrıca Ukrayna’nın Rusya’nın tarihsel bir parçası olduğunu ifade ederek bölgede süren gerilimi daha da arttırdı. 24 Şubat Perşembe günü ise Rusya Ordusu, Ukrayna topraklarına girerek paylaşım savaşını resmen başlattı.
Arka Plan
Bölgedeki gerilim, 2014 yılında Ukrayna’da başlayan ayaklanmanın ardından Kremlin yanlısı Yanukoviç Hükümeti’nin devrilmesiyle başlamıştı. Yerine gelen NATO yanlısı Yatseniuk Hükümeti, yerel dil olan Rusça’yı Donetsk bölgesinde yasakladı ve genel ücretleri de düşürdü. Bu saldırılara karşı başlayan grev dalgası, kısa sürede Rus milliyetçilerinin kontrolüne geçti. Rusya, Ukrayna’ya bağlı Kırım Yarımadası’nı ilhak etti. Donetsk ve Lugansk’da Rus yanlısı ayrılıkçılarla Ukrayna ordusu arasındaki çatışmalarda 15 bin kişi hayatını kaybetti.
Rusya ve Ukrayna arasındaki sorun bölgedeki egemenlik savaşının bir parçası. ABD ve İngiltere, NATO şemsiyesi ile bölgede güçlenmek ve Ukrayna’yı kışkırtarak Rusya’yı zayıflatmak istiyorlar. Letonya, Polonya, Estonya, Litvanya’daki NATO üslerine yenilerini eklemek için her fırsatı değerlendiriyorlar. Bundan sonraki hamleleri daha doğuda Çin’i kuşatmak olacak. Sürekli savaş çıkacak diye bağırmalarının, gerilimi arttırmalarının nedeni bu! Putin ise, hem büyük çarlık Rusya’sını yeniden kurmak hem de önlenemeyen Covid-19 salgını ve derinleşen ekonomik kriz nedeniyle güçlenen muhalefeti susturmak istiyor. Almanya ve Fransa ise süreci sessizce izliyorlar. Rus doğalgazına büyük ölçüde ihtiyacı olan Almanya, ABD politikasına da karşı çıkamıyor.
BİZ’in Tutumu
Şu konuda hiçbir şüphemiz yok: NATO gittiği her yere yıkım taşıyan bir karşı devrim ordusudur! Şimdi yıkımının ateşini Ukrayna’ya yayma uğraşında. NATO’nun bütün üsleri ile kapanması için mücadele etmeye devam edeceğiz.
Ancak bu durumu bahane eden Rus yayılmacılığının da karşısındayız. Rusya, NATO ve aşırı milliyetçileri bahane ederek Ukrayna’nın egemenliğini yok sayamaz, binlerce insanın ölümü pahasına işgal edemez.
Tüm bu dış güçlerden bağımsız olarak, Ukrayna halkı bağımsız iradesi ile kendi kaderine karar vermelidir. Yine Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerinin kaderini bölgenin emekçi halkı belirlemelidir. Emperyalistler ve onlarla bağlantılı oligarklar değil!
Başta ABD emperyalizmi olmak üzere her iki taraf da savaş kışkırtıcısıdır ve işçi sınıfının düşmanıdır. Dünya işçi sınıfının ve yoksul halklarının düşmanı ABD emperyalizminin başı Biden da yağmacı Rus oligarklarının başı Putin de kendi çıkarları için savaş kışkırtıcılığı ve silah tacirliği yapıyorlar. İşçi sınıfının ve emekçi halkların bundan hiçbir yararı yoktur.
Putin, geçmişte ulusların kendi kaderlerini tayin ilkesini dürüst bir şekilde uygulayarak Ukrayna’nın özgürleşmesine sağlayan Lenin’e saldırırken emperyalistlere şu güvenceyi veriyor: “Bakın Kazakistan’da da gördüğünüz gibi sizin çıkarlarınızla bizimkiler ortak, hepimiz halkların ve işçi sınıflarının mücadelesine birlikte karşı çıkmalıyız!” Dolayısıyla, çözüm, Amerika’da, Rusya’da, Ukrayna’da ve dünyanın her yerinde savaş kışkırtıcılığı yapan kapitalist hükümetlerin yıkılmasından geçiyor.
Bölgenin ve Türkiye’nin Tüm İşçi ve Emekçilerine Çağrımız:
NATO; Ukrayna, Doğu Avrupa, Baltık ve Kafkaslardan Defol! NATO’yu ve Tüm Üslerini Kapatacağız!
Ukrayna’nın İşgaline Hayır! Rus Birlikleri ile Paramiliter Güçleri Ukrayna’dan ve Belarus’tan Dışarı!
Rusya’nın Çıkarlarını ve Ona Bağlı Oligarkların Bölgedeki Rejimlerini Korumak İçin Kurulmuş Olan CSTO (Ortak Güvenlik Antlaşması Örgütü) Dağıtılmalı!
Putin İktidarının Savunduğu Büyük Rus Milliyetçiliğine Karşı, Halkların Kendi Kaderini Tayin Hakkını Savunalım!
Militarizasyon ve Silahlanma Yarışını Durduralım! Savaş Bütçelerini Emekçi Halk İçin Kullanalım!
Kahrolsun Emperyalist Paylaşım Savaşı! Yaşasın İşçi ve Emekçilerin Uluslararası Birliği!