M. Şadi Ozansü **
Hep söylüyoruz: İşçi sınıfı olarak Millet İttifakı’nın partilerinin ileri sürdüğünden on kat, yüz kat daha fazla demokrasiye ihtiyacımız var! İşçilerin ve köylülerin şehirlerde kolluk kuvvetleri, kırsalda jandarma tarafından haklarını ve arazilerini korumaya çalıştıkları gerekçesiyle yaka paça ve karga tulumba gözaltına alındıkları bir düzenden kurtulmak istediğimiz için demokrasiye ihtiyacımız var.
Sürekli artan hayat pahalılığına karşı sefalet ücretlerimizi yükseltebilmemiz amacıyla en doğal hakkımız olan greve rahatça çıkabilmek için, dilediğimiz sendikada örgütlenebilmek için, hiçbir sınırlamaya uğramaksızın dilediğimiz koşullar altında toplu iş sözleşmesine oturabilmemiz için, taleplerimizi fabrika ve işyeri komiteleri kurarak harekete geçirebilmemiz için, toplantı ve gösteri yasaklarıyla engellenmeden sesimizi bütün emekçi halkımıza serbestçe duyurabilmemiz için, partilerimizin kapatılmaya çalışılmadığı, seçilmişlerin yerine kayyumların atanmadığı bir demokrasi için, kendimize ait ve patronlarla onların hükümetlerinden bağımsız siyasi partilerimizi hiçbir koşula bağlı olmaksızın kurabilmemiz ve seçimlere engelsiz katılabilmemiz için, bu partiler aracılığıyla Egemen bir Mecliste demokratik olarak temsil edilip bir İşçi/Emekçi/Ezilenler Hükümeti kurma mücadelesine girebilmemiz için en geniş demokrasiye, yani siyasal demokrasiye ihtiyacımız var.
Bugün böyle bir Hükümet ihtiyacının ancak propagandasını yapabiliyoruz. Böyle bir hükümeti fiilen hayata geçirebilmemiz içinse sınıf mücadelesi içinde yükselmiş Egemen bir Meclise ve işçi sınıfını temsilen büyücek işçi sınıfı partilerine ve oligarklarca yönetilmeyen güçlü ve bağımsız işçi sendikalarına ihtiyacımız var. Egemen bir Meclis için yürütülecek mücadele bir İşçi/Emekçi/Ezilenler Hükümeti için mücadeledir.
Ve ancak bu mücadele bir İşçi Cumhuriyetinin yolunun sonuna kadar açılmasına imkân sunar.
* Bu yazı İKEP merkezi bülteni Paydos’un Nisan 2022 tarihli 2. sayısında yayınlanmıştır.
** İKEP, Genel Başkan Vekili