BİZ Neyi Savunuyor?: Birleşik Demokratik Çoğulcu Emek Siyaseti

Türkiye siyaseti 2023 seçim süreci ve sonrasında köklü bir değişime doğru gidiyor. Bu süreç birçok riski barındırsa da işçi sınıfını esas alan ve sosyalist yönelimli siyaset için önemli fırsatların da oluştuğu bir dönem olmaya adaydır. Şüphesiz tartışılabilecek birçok tarihsel, güncel sorun var. Bununla birlikte hareketin bölünmüşlüğü, emekçi kitleler ile geniş organik bağlar kuramamış olma eksikliği ve temsil konumundan çok uzakta bulunma hali temel engeller olarak önümüzde duruyor.

AKP/MHP iktidarı, salgının da etkisiyle artan işsizlik, büyüyen eşitsizlikler ve büyük boyutlara varan yolsuzlukların ortaya çıkmasıyla çok yıprandı. Bu iktidarı muhafazakâr-milliyetçi kimlikler temelinde destekleyen emekçi kitlelerin siyasete ekonomik ve sınıf temelli saiklerle katılım zemini güçlendi. İktidardan uzaklaşan ama var olan sol/sosyalist çizgilere değil, yeni kurulan sağ partilere yönelen işçi ve halk sınıflarını toplumsal muhalefet içine katacak bir siyasete ihtiyaç var. Güçlü bir emek siyaseti şu an mevcut değil ama sosyalist kadroların öncülüğünde bağımsız ve kitlesel bir sınıf-emek mücadelesinin önü açılabilir.

Burada uzak hedeflerde birlik arayışından çok, güncel ekonomik-sosyal hak, özgürlük ve barış talepleri yönünde mücadele edilmeli. Kapitalizmin yarattığı üretim ve mülkiyet ilişkilerine karşı, işçi sınıfının sermaye güçlerinden bağımsız siyasal zeminini hep beraber oluşturmayı öne almalıyız. Emperyalist-kapitalist sistemin hem dünyayı hem de ülkemizi geri dönülmez ekolojik felaketlere sürüklemesini kabul edemeyiz. Bu hattan yürünmesiyle, siyasal yapıların dışında kalmış bütün mücadeleci unsurlar bir umut ve heyecan kazanabilir.

Ülkemizin çıkarı barış ve kardeşliktedir. Kürt meselesinde eşit haklılık temelinde bir çözümün muhatabı olmalıyız. Emperyalistlerce istikrarsızlaştırılan, savaşa, etnik, dinsel ve mezhepsel çatışmalara sürüklenen bölgemiz halkları arasında, adil-kalıcı barış ve ortak bir gelecek inşa etmek hedefimiz olmalıdır.

Kadınlar her gün öldürülüyor, cinsel saldırıya uğruyor, şiddet görüyor, eşitsiz çalışma koşullarına mahkûm ediliyor. Hükümet, İstanbul Sözleşmesi’nden imzayı geri çekiyor. İnsanların cinsel yönelimi nefrete konu ediliyor. Bu koşullarda bizler, toplumsal cinsiyetten kaynaklanan her türlü eşitsizliğin karşısında, kadınların ve cinsel yönelimi nedeniyle ayrımcılığa uğrayanların yanındayız.

Bu süreçte ortaklaşmamız gereken örgütsel yapının çok temel basit bir program çerçevesinde birleşik, çoğulcu ve demokratik yapıda bir sınıf/emek kitle niteliği taşıması gerektiğini düşünüyoruz.  “Birleşik Demokratik Çoğulcu Emek Siyaseti” arayışı toplumsal mücadele alanlarında komiteler, meclisler gibi birliktelikler şeklinde kendini ifade edebilir. Bunun yanı sıra farklı siyasi yapıların kendi varlıklarını koruduğu çeşitli birleşik siyasal örgüt biçimleri ortaya çıkarılabilir. Nasıl bir örgütsel form yaratılacağı tartışmasını birlikte yürütebiliriz.

Yukarıda sözü edilen temeldeki tüm emek güçlerini ve devrimci, sosyalist güçleri “Birleşik Demokratik Çoğulcu Emek Siyaseti” arayışı için diyaloğa davet ediyoruz.

Emekçi Hareket Partisi (EHP) – Emek ve Adalet Platformu (EAP) – İşçinin Kendi Partisi (İKEP)- Kırmızı Gazete

Kaynak

Bu Yazıyı Paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir