Gelecek İşçi Sınıfının ve Bütün Ezilenlerindir!

Sistemin halkı içine soktuğu her krizin faturası biz işçilere kesiliyor.

Bu yüksek enflasyon koşullarında patronlar bedel ödemezken biz işçiler, sürekli artan fiyatların altında ezilmeye devam ediyoruz.

Hızla artan kiralar, ulaşım masrafları, gıda fiyatları, ucuz ekmek kuyrukları gündelik hayatın bir parçası artık. Yani hayatımıza değen her yerde bizi saran bir ateş çemberinin içindeyiz.

Cebimize giren üç kuruş maaş her gün eriyor. Emeğimizle kazandığımız pul oluyor, değersizleşiyor.

Bütün bunlar yaşanırken patronlara dokunmamayı ve onları korumayı öncelik haline getirmiş olan devlet, “dolaylı vergi” adıyla halktan doğrudan vergi toplamaya devam ediyor.

Bütün imkânlarını, yarattığımız katma değeri üç-beş bezirgânın cebine aktarmak için kullanıyorlar.

Sistemleri yürümeyince de savaş kartını sahaya sürüyorlar. Savaş endüstrisi sermayenin koltuk değneği oluyor. Fatura dünya işçi sınıfına kesiliyor.

Bu sürdürülemeyen sistemde savaşların ne denli anlamlı olduğunu görmek için son 10 yılda bölgemizde yükselen şiddete bakmak yeterli olacaktır.

Bize ait olanı çalmak için türlü şeytanlıklar bulmakta çok mahirler.

İşçi sınıfının çilesi evlerimizin içinde de sürüyor. Hükmetme arzusuyla topluma karşı yapılan bu saldırı, ta en başından erkek bir karakter sergiliyor. İşçiler bir kere sömürülüyorsa kadınlar iki kere sömürülüyor.

İşçi sınıfını zayıflattıklarında daha zor örgütleneceğimizi sanıyorlar. Saldırılarının bir amacı da örgütlenme ihtimallerimizi ortadan kaldırmak. Ancak onlar saldırılarını derinleştirdikçe öğütlenme gücümüz artıyor.

Bu 1 Mayıs, örgütlenerek meydanlarda sesimizi daha gür çıkarmanın zamanıdır.

Gelin, bize saldıran düzene karşı kol kola verip, beraberce eyleyerek, işçi sınıfının siyasetini yapalım!

Gelin, işçilerin, emekçilerin, ezilenlerin iktidarını kurmak için yüzümüzü alanlara ve birlik olmaya dönelim!

Gelin, işçi sınıfını daha çok sömürmeye hizmet eden savaş siyasetine karşı barışı haykıralım!

Gelin, kadının emeğini sömüren bu ataerkil düzeni birlikte yıkalım!

Örgütlenirsek ve bileşerek siyasette var olursak, bükemeyeceğimiz el, yıkamayacağımız patron düzeni yoktur.

O halde bizimki dâhil dünyanın her ülkesinde işçi sınıfının iktidarına yol açacak olan İŞÇİ-EMEKÇİ HÜKÜMETLERİ bayrağını yükseltelim.

Yaşasın işçinin ve emekçinin bayramı 1 Mayıs!

İŞÇİNİN KENDİ PARTİSİ

Bu Yazıyı Paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir