Mehmet Sadık
Patronlar ve yandaşları her zaman toplumun genel nüfusu içinde bir azınlığı temsil ederler. Ama bu hiçbir zaman yüzde 1 olmaz. Sömürücüler sınıfı; büyük sömürücülerden, ikinci derece sömürücülerden ve alt sömürücülerden oluşur. Bunların da etraflarında şu ya da bu yoldan denetimleri altında tuttukları ezilen ve sömürülen sınıftan yandaşları vardır. Genellikle güvenlik güçleri bunların arasından seçilir. Ama gene de toplumun çoğunluğu sömürülen ve ezilen sınıflardan meydana gelir.
Patronlar sınıfı için siyasi partilerin önemi onların sömürülen ve ezilen sınıfları denetim altında tutmaları için elzemdir. Bir siyasi parti sömürülen kitleleri ne kadar patronların sömürü düzenine isyan ettirmeyecek güce sahipse patronların nezdinde o kadar itibarlı olur. AKP’nin yirmi yıl boyunca başta işçiler olmak üzere ezilenlerin çoğunluğunun üzerindeki hâkimiyetini sürdürmesi patronlar için esastır. İdeolojik olarak o partiyle aynı görüşleri paylaşmalarının fazla bir önemi yoktur. Günümüzde Türkiye işçi sınıfı AKP, İYİ Parti, MHP ve biraz da CHP’nin denetimi altındadır. Patronların günümüzde İYİ Partiye teveccühü biraz da bu yüzdendir. İYİ Parti AKP’nin elinde tuttuğu sınıf yularını devralmaya başlıyor. Patronlar işçi sınıfını denetim altında tutma konusunda CHP’ye pek fazla güvenmezler. Kılıçdaroğlu Gezi’deki kitlesini bile kontrol edemedi. Oysa aynı durum Meral Akşener için geçerli değildir. Çünkü o sonuçta bir eski içişleri bakanıdır. Büyük patronlar açısından daha güvenilirdir.
Dolayısıyla içine girdiğimiz dönemde patronlar düzeyinde AKP/MHP rejiminin bir alternatifi artık vardır: 6’lı Masa! Ama bunun da işçi sınıfı açısından bir kurtuluş olmadığı kesinlikle bilinmelidir. Tavrımız şu olmalıdır: Evet Cumhur İttifak’ı kaybetsin, ama onun ardından da işçi sınıfının ve ezilenlerin bağımsız mücadelesi bütün gücüyle ortaya çıkabilsin. Ve çoğunluğun iktidarının yolu açılsın: Emekçi halkın hizmetinden bir işçi hükümeti için mücadele yolu yani.
* Bu yazı İKEP merkezi bülteni Paydos’un Haziran 2022 tarihli 4. sayısında yayınlanmıştır.
** Öne çıkan görsel Diego Rivera’ya ait bir çizimdir. Şuradan alınmıştır: https://jacobin.com/2021/04/capitalism-electoral-democracy-property-relations