Bizler, 47 ülkeden ve tüm kıtalardan işçiler, gençler, emek mücadelecileri ve demokratik hareketlerin temsilcileri olarak enternasyonal sosyalizmin tarihsel şahsiyeti Jean Jaurés’in 1914’te savaşın arifesinde söylemiş olduğu sözlerini devralıyoruz: “Aynı bulutun içinde yağmuru taşıması gibi, kapitalizm de içinde savaşı taşır.”
Bu formül bugün için de yakıcı bir şekilde geçerli.
2022’de savaşlar tüm kıtaları kasıp kavuruyor, katliamlara, yıkımlara, açlığa ve salgınlara yol açıyor. On milyonlarca insan yurtlarından göçmek zorunda kalıyor. İnsan uygarlığının korkunç bir gerilemesine tanık oluyor, yok olması tehdidini hissediyoruz.
Dünya halkları ve işçileri savaşa karşı. Savaşın daha fazla baskı ve daha fazla sömürü anlamına geldiğini biliyorlar.
Bizler, en ufak bir tereddüdümüz olmaksızın, bu savaşların ve bunların sebep olduğu yıkım ve barbarlığın, üretim araçlarının özel mülkiyetine dayalı kapitalist sistemin çürümesinin ürünü olduğunu ilan ediyoruz. Bu sistem, daha fazla kâr elde etmek için hiçbir saldırganlıktan geri durmayacak bir sistemdir.
İşçiler biliyorlar; “seferberlik” adına, cephenin hangi tarafında olurlarsa olsunlar bütün hükümetler kuralsızlaştırma, işsizlik, eğitimin ve kamu hizmetlerinin imhası, fabrikaların kapatılması, kırsal bölgelerin çölleştirilmesi doğrultusunda hareket ediyorlar. İşçiler biliyorlar; savaş her zaman hükümetler tarafından işçi örgütlerine bağımsız tutumlarından vazgeçmeleri ve devlete tâbi olmaları yönünde baskı yapmak için kullanılır.
Tüm işçiler gibi, bizler de 24 Şubat 2022’de Cumhurbaşkanı Putin’in emri ile Ukrayna’ya karşı başlatılmış olan savaşı lanetliyoruz. Çatışmaların en başından bu yana, Rus birliklerinin bu ülkeden çekilmeleri çağrısını yaptık.
Tüm işçiler gibi bizler de büyük kapitalist güçlerin, Biden yönetimi, NATO ve Avrupa Birliği’nin himayesinde, bu çatışmayı provoke etmek için elinden geleni yapmış olduğunun ve devamında da körüklediğinin de farkındayız.
Bizlerin toplanmış olduğumuz şu anda Avrupa’da 100 bin ABD askeri konuşlanmış durumda. NATO on binlerce askeri Ukrayna Rusya sınırına yığmış durumda. Savaş için şimdiden ABD ve Avrupa Birliği tarafından 140 milyar dolar ayrıldı, esas olarak da Ukrayna’yı aşırı silahlandırmak için kullanıldı. Bugün politikacılar ve medya açıktan olası bir üçüncü dünya savaşı ve nükleer silah kullanımı riskinden bahsediyorlar.
İşçiler aldanmıyorlar! Emperyalist güçlerin Ukrayna’da gitgide artan müdahalelerinin amacı çokuluslu şirketlerin -özellikle ABD şirketlerinin- tüm dünya üzerindeki egemenlik alanını büyütmektir. Başkan Biden Rusya’nın ötesinde hedefin Çin olacağı konusunda uyarı yapmıştır.
Tek bir dakika içerisinde hükümetler savaş için 4 milyon dolar harcamaktalar. Evet, savaş için dakikada 4 milyon ve bir yılda 2.1 trilyon dolar! Dünyada açlık 800 milyon insanı vururken, 2.3 milyar insan gıda güvenliğinden uzak iken – ve bu rakamlar sürekli artmakta iken! Dakikada 4 milyar dolar savaş için! Ama tedavisini bildiğimiz hastalıklardan her yıl on milyonlarca çocuğun ölümünü engellemek için kaynak yok.
İşte bu nedenle, bir yandan Rus birliklerinin geri çekilmesini talep ederken, ABD ve NATO birliklerinin de Avrupa’dan çekilmesini talep ediyoruz. NATO’nun lağvedilmesini, tüm ülkelerden tüm yabancı işgal güçlerinin çekilmesini ve emperyalist ve yeni sömürgeci tüm müdahalelere son verilmesi çağrısını yapıyoruz. Çünkü Ukrayna’daki savaş yarım yüzyıldan uzun süredir tüm kıtaları kasıp kavuran savaşlar zincirinden ayrılamaz; bunlar her zaman kapitalist güçlerin kışkırttığı savaşlar olmuştur ve savaş alanlarının haritaları genelde toprak altı zenginliklerin haritaları ile çakışmaktadır.
İşçilerin ne çok uluslu şirketlerle, ne farklı ülkelerin kapitalistleri ile, ne de kendi hükümetleri ile ortak çıkarları yoktur.
Evet, şurası açık ki büyük kapitalist ülkelerde işçi örgütlerinin liderleri gerçek anlamda savaşa karşı çıkmayı reddediyorlar. ABD’de Başkan Biden’ın savaşçı girişimlerini destekliyorlar. Avrupa Parlamentosunda işçilerin seçilmiş temsilcileri Rus halkına karşı ambargoları ağırlaştıran, savaşmakta olanları aşırı silahlandıran ve NATO ile bağları güçlendiren kararlara lehte oylar veriyorlar.
Tüm işçilere ve gençliğe çağrımızdır; işçi hareketindeki her gelenekten militana çağrımızdır, işçi örgütlerine çağrımızdır: Savaş yanlısı hükümetlerle ve onların çıkarlarını savundukları kapitalistlerle herhangi bir kutsal ittifak içinde yer almayı reddedin. Barış ve sosyal adalet amacına hizmet edecek tek ittifak tüm dünyada işçilerin ve halkların birliğidir. Savaşa son! Sömürüye son!
Dünyanın tüm işçileri, işçi örgütleri, ezilen halkları, hepimiz savaşa ve sömürüye karşı birleşelim, barışı kabul ettirelim ve insanlığın geleceğini koruyalım.
* Bu çağrı İKEP merkezi bülteni Paydos’un Kasım 2022 tarihli 9. sayısında yayınlanmıştır.