M. Şadi Ozansü
Seçimler şöyle ya da böyle yapılacak. İşçi sınıfının bağımsız örgütlülüğünün zayıflığı Başkanlık seçimine kendi aday ya da adaylarıyla katılımını oldukça zorlaştırıyor. Kaldı ki sınıfın çok sınırlı bir kesiminin kendi adayıyla ortaya çıkması da işin rengini değiştirmeyecekti zaten. Çünkü sorun öncelikle Başkanlık Sistemine son verilip verilmeyeceğidir.

Sıradan bir seçim atmosferinde değiliz
Olağan koşullarda işçi sınıfı örgütlerinin kendi adaylarıyla seçimlere katılmaları hem kendi güçlerinin işçi sınıfı ve toplum üzerindeki karşılığını görmeleri hem de işçi sınıfının iktidar mücadelelerinin programının işçi kitlelerinden ne kadar destek alacağını görmeleri için bir fırsattır. İşte o kadar. Ne bir eksik ne bir fazla! Ama bugün herhangi bir ülkedeki sıradan bir seçim yaşamıyoruz. Bu seçim sürecinin bugünden başlayarak kendisinin ve sonrasının ülke sınıf mücadelesine doğrudan etkisi olacaktır. Tek Adam sistemi kalsa da gitse de sınıf mücadelesi keskinleşecektir. Kuşkusuz arzumuz bu rejimin sona ermesidir, çünkü o zaman bugüne kıyasla çok daha farklı bir ülkede olacağız. İşçi sınıfı ve ezilen halkın önünde çok güçlü mücadele imkânları doğacaktır.
Öncelikle siyasi mahkumların derhal özgürlüklerine kavuşmaları için muazzam bir hareket başlayacak, bunun önünde herhangi bir gücün ayak diremesi zorlaşacaktır. Mevcut iktidar partileri şu andaki güçlerinin çok gerisine düşecekler, seçimleri kazanan burjuva muhalefet partileri koalisyonu da kitleleri kontrol altında tutabilmekte çok zorlanacaktır.
İşte bu koşullar işçi sınıfının bu iktidar döneminde büyük ölçüde tırpanlanmış haklarını geri alabilmesinin kanallarını açacaktır. Aynı şekilde ezilen halk için de bütün kaybettiklerini geri alması için büyük fırsat doğacaktır. Ülkenin dört bir tarafında sosyal haklarla demokratik haklar için mücadelenin yolları açılacaktır. Kısaca böyle bir seçim sonucundaki ülke bugünkünden çok farklı olacaktır. Bütün işçi sınıfı örgütleri olarak bu duruma hazırlıklı olmalıyız.
Bunun tersine Tek Adam rejimi kazanırsa işler işçi sınıfı ve ezilen halk açısından bugün olduğundan çok daha zorlaşacak ama kuşkusuz totaliter rejime karşı mücadele imkânları zayıflamakla birlikte ortadan kalkmayacaktır.
İşçi sınıfı bu seçimde tarafsız kalamaz!
İşçi sınıfı Tek Adam rejiminin devam etmesiyle ortadan kalkması seçenekleri karşısında tarafsız kalamaz. Son tahlilde kendi kurtuluşu için eline geçen bütün imkânları değerlendirmek zorundadır. Mevcut muhalefet blokuna zerre kadar güvenmeden karşı blokun devrilmesi için mücadele edilmelidir. Seçimler öncesinde ve sonrasında Başkanlığa aday gösterilsin gösterilmesin işçi sınıfına patron partilerinden bağımsız bir siyasal çıkış yolu gösterilmeli ve bunun kolektif propagandası bütün bağımsız işçi örgütlerince yapılmalıdır. Bu çıkış yolunun ne olması gerektiğinin tartışmasını bültenimizin bir sonraki sayısında başlatmaya çalışacağım. [10.11.22]
* Bu yazı İKEP merkezi bülteni Paydos’un Kasım 2022 tarihli 9. sayısında yayınlanmıştır.