Enternasyonal Mücadele Olmadan Eksiğiz!

Bedri Soylu

Bu yıl Uluslararası İşçi Komitesi’nin (IWC-COI) çağrısıyla üçüncü kez buluşuldu. İlki 2016 yılında Hindistan’ın Mumbai kentinde gerçekleştirilen bu buluşmalar enternasyonal ağını büyüterek devam ediyor.

Paris’te gerçekleştirilen 3. buluşmaya Türkiye’den İKEP delegasyonu olarak beş kişi katıldık.

Finansmanı hiçbir ulusal ya da uluslararası kurumdan ya da devletlerden destek alınmadan gerçekleştirilen bu organizasyona Fransa’dan Parti Ouvrier Independant Democratique (POID – Bağımsız Demokratik İşçi Partisi) ev sahipliği yaptı.

Bu yazıda kongre sırasında edindiğim bazı izlenimleri ve gözlemleri paylaşacağım.

İzlenimlere girmeden önce bu konferansın neden önemli olduğuna dair birkaç kelam etmek anlamlı olacaktır. Bu buluşma özellikle savaş çığırtkanlığının neredeyse doğal karşılandığı, kirli bir örgüt olan NATO’nun yayılmacılığının pek sorgulanmadığı, göçmen akınlarının, sömürünün ve güvencesizleşmenin dünya genelinde yükseldiği bir dönemde yapılıyor. Özellikle AB, NATO ya da devlet destekli fonlarla birlikte yapılan sözümona emek siyasetlerinin oldukça popüler olduğu bir zamanda böyle ilişkilere teveccüh göstermeyen ve işçi sınıfının öz-örgütlenmesine anahtar bir rol yükleyen geniş katılımlı enternasyonal bir buluşma oldukça önemli oluyor.

  • Özellikle Avrupa dışı delegasyon oldukça coşkuluydu. ABD’den gelenlerde de benzer bir coşku vardı.
  • Kolombiya ve Meksika gibi uyuşturucu kartellerinin hâkim olduğu ülkelerde emek mücadelesi vermenin ölümcül sonuçları olduğunu konuşmacıların sahici aktarımlarından öğrendik. Kolombiya’dan gelen bir konuşmacı yakın zamanda öldürülen bir yoldaşını anarken duygulandığından konuşmasını yarıda bırakmak durumunda kalmıştı.
  • Meksika delegasyonu oldukça enerjikti. Kendileriyle gayet sıcak bir iletişim kurduk.
  • Afrika ülkelerinden vize almadığı için gelemeyen delegeler vardı. Gelemeyen delegelerin mesajları salonda okundu. Katılabilenlerin ortak vurgusu ise Avrupa devletlerinin süren işgali ve ekonomik sömürüydü. Mesela Fransa’nın ekonomik ve askeri olarak işgal ettiği ülkelerden çekilmesi gerektiği ısrarla belirtildi.
  • Afganistan delegasyonu gelemedi. Onları temsilen İspanya’da yaşayan iki kişi kongrede yer aldı. Afganistan’da kadınların yaşadıkları için ayrıca kampanya kararı alındı.
  • IWC’in önemli bileşenleri olan Hindistan-Pakistan-Bangladeş delegasyonları, ülkeleri arasında süren gerilimli ve savaşçı siyasete rağmen tek bir ekip gibi hareket ediyorlardı. Bu durum kongrenin ruhuna uygun bir siyasetin ne denli kolay olabileceğinin kanıtı gibiydi.
  • Rusya’dan gelen delegenin görüntüleri çekilmedi. Konuşmacı, kendisinin ülkesinde canına zarar gelebileceğine dair uyarı yaptıktan sonra konuştu. Filistin delegesi de aynı taleple sahneye çıktı.
  • Ev sahibi ve gönüllülerden oluşan güçlü bir çevirmen kadrosuyla organizasyon yürütüldü. İngilizce, Fransızca, Almanca, İspanyolca anlık çeviriler katılımcıların da desteğiyle yapılabildi.
  • Toplantının katılımcılara gösterdiği en somut şey: Dünyanın farklı yerlerinden gelen insanların, hayatlarını zorlaştıran koşullar ve meseleler çok benzer ancak farklı düzeyde görüntülerle karşımıza çıkıyor.

Kapitalizmin doğası gereği ürettiği ve aşamadığı kriz, dünyada yaygınlaştıkça ve genelleşirken, sömürü ağları bütün halklar için eş zamanlı saldırmaya devam ediyor. Haliyle işçilerin ve emekçilerin benzer ve ilişkili sorunlarla boğuşması kaçınılmaz oluyor. Bizler kendi ülkelerimizde yaşadığımız sorunları tek başımıza çözecek güce sahip olamadığımız gibi bu dünyada da yalnız değiliz. Ancak birlikte hareket ederek sistemi ve dünyayı değiştirebiliriz. Kongreden edindiğimiz en anlamlı ders bu idi. [09.11.22]

* Bu yazı İKEP merkezi bülteni Paydos’un Kasım 2022 tarihli 9. sayısında yayınlanmıştır.

Bu Yazıyı Paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir