Aslı Kahraman Eren
“Kelimelerin azizliğine uğramamak adına düşüncelerimizi kaleme almaktan imtina etmek, doğru olanı öğrenmek ve uygulayabilmek adına verdiğimiz mücadelenin boynuna yağlı urganı geçirmektir.”
İnsan, ne demek?
Niçin var/ız?
Dünya kurulduğundan itibaren hüküm süren iktidarların gölgesinde, kendi varlığını kaybeden insan, neden susmuş/susturulmuştur?
Bir hezeyanın içinde kaybolup gitmek mi?
Ellerimizden kayıp giden değerlerimize sahip çıkmak mı?
Sömürülen sadece insan mı?
“İnsan bütünsel bir canlıdır”
İçgüdüsel olarak diğer canlılardan farkımız nedir?
“Bütünlük, doğa ve diğer canlılarla yaşamayı öğrendiğimizde tamamlanır.”
Emeğin sömürgeciliğini her anlamda çıkarlarının doğrultusunda kullanmaktan çekinmeyen iktidar(lar) bir devletin başına gelebilecek zulmün yegâne sahibidir!
Hiçbir insan elinin düzenleyip var edemeyeceği “doğal yaşam döngüsü ile birlikte kadının yaşam hakkı da ataerkinin dikta egosuna teslim ediliyor.”
Tabiatın düzenli işleyişini seyretmek ve algılayabilmek “insan neden var” sorusuna başlı başına bir cevaptır.
“Doğa kadındır.” Her ağacın kökü ana rahmi, dallarında binlerce meyvesi bereketli çıkıntılarının uzantısıdır.
“Doğanın bizlere sunduğu ikramın her türlü nimetlerinden faydalanıyoruz.”
Doğa tüm insanlığa psikolojik ve fizyolojik iyileştirici bir güce sahipken, insan doğası doğal yaşamı kendi elleri ile sonlandırıyor!
Bu kısır döngünün içinde canlılar yaşam mücadelesi verirken, birçok canlının da nesli tükeniyor! İnsan denen canlı, yeryüzünün sadece kendisinden ibaret olduğunu düşünür. Oysaki bir ağacın da canlı olduğunu algılayabilmemiz için birkaç dakika sorgulayabilmek yeterlidir.
Doğanın içinde olan düzenli işleyişe bakmak yeterli değildir. Bakmakla görmek arasındaki derin çizgiyi bulmak gerekir.
Bizlerin dışında başka canlıların da yaşadığını anlamak için, bilim ve ilim dünyasının nimetlerinden faydalanmak gerektiğini de düşünmekteyim.
“Kapitalist düzenin dayatması olarak karşımıza çıkardığı emek hırsızlığının diğer boyutlarını da dile getirmek gerektiğini düşünüyorum.”
Dünya iklim krizine doğru sürüklenirken, bunun nedenlerini araştırmak, insanlık adına büyük sorumluluktur. Gelecek nesillere bırakabileceğimiz en değerli servet nefes değil midir?
Ekoloji mücadelesi=Yaşam ve nefestir.
Ormanlar/Nehirler/Vadiler/Denizler/Sermaye Değiller!
Bu bağlamda tüm canlıların yaşam kaynağı olan su kaynaklarımız da ekokırım ile birlikte tükeniyor!
“Bir ağaç gibi hür ve özgür, toprak gibi verimli olmamızdan rahatsız olanlar doğa ile birlikte kadını da katlediyor.”
İtaat kültürünü topluma enjekte ederek kölelik düzenini dayatanlara karşı, inatla ve umutla mücadele etmeye devam edeceğiz!
KADINLAR
Doğadan ve yaşamdan vazgeçmeyeceğiz.
“Toprak insanlık adına bir varoluş hikâyesinin ilk adımıdır.”
Biyolojik bir olgunun içeriğini anlatırken somut örneklerini baz alarak dile getirmeye çalışırız.
Fotosentez/insan, hayvan ve bitkinin toprakla olan ilişkisini eğitsel ve eşitsel döngüsünü birbirinden ayıramayız.
Neoliberal politikaların işlevselliği, emeğini toprağa bırakan üreten emekçinin, alın terini de sömürmeye devam ediyor!
Kimliklerini ön saflarda gösteren ideolojik yapılar, bu tür katliamların içinde yer almıştır, almaya da devam ediyor!
Kimlikler üzerinden kurulan otoriteler diktatör bir dili de beraberinde getirir…
“Emek Toprak” mücadelesinde Ekoloji örgütleri (birlikleri) ile yıllardır sürdürmeye çalıştığımız bu zorlu sürecin içinde gördüklerimiz ve birebir şahit olduklarımızı, akademisyenlerle çalıştaylar ve seminerler düzenleyerek detaylandırmaya çalışıyoruz.
Doğanın bizlere sunduğu mucizeleri sahalarda çalışarak, eğitimlere katılarak öğrenmeye devam ediyoruz.
Örneğin “LİKENLER”
Sayısız çeşidi ve ismi olup, sonsuz yaşayabilen, ağaçların ve taşların üzerlerinde görebileceğimiz, ilaç (tıp) ve kozmetik ürünlerinde de kullanılan, oksijen oranı yüksek bölgelerde yetişen bir çeşidinin ismi de “akciğer” likeni olarak bilinmektedir.
Kayalık yerlerde ve ağaçların gövdesinde yaşayan, yosunlarla birbirine benzeyen, fakat renklerinde farklılıklar gözlemlediğimiz bitkilerdir.
En önemli ayrıntı da nedir biliyor musunuz?
Yosunlar (mantar) ve likenler bir arada yaşamaya tutunup, birbirlerine nem salgılarlar.
Bu sebeple LİKENLER sonsuz yaşayarak, tüm canlılara da nefes olmaya devam ederler.
Birbirimize umudu salgılayıp, nefesimize ve mücadelemize sahip çıkacağız.
#KadınıDoğayıEmeğiKatledenAynı
* Ekoloji Birliği / Kadın Meclisi üyesi
** Bu yazı İKEP merkezi bülteni Paydos’un Aralık 2022 tarihli 10. sayısında yayınlanmıştır.