Özel Sektör Öğretmenlerine Reva Görülen

Özgür Cihan

Bizler resmi verilere göre sayısı iki yüz bine ulaşan özel sektör öğretmenleriyiz. Eğitimdeki özelleştirme politikaları nedeniyle her geçen yıl sayımız artıyor. Zorlu koşullarda, düşük ücretlerle, uzun saatler boyunca çalıştırılıyoruz. 2007 yılında özel sektör öğretmenlerinin haklarını koruyan 625 sayılı kanunun iptal edilip, patronların çıkarlarını koruyan 5580 sayılı kanunun getirilmesinden bu yana gün gün haklarımız gasp edildi. Geldiğimiz noktada patronların insafına terk edilmiş durumdayız. Güvencesiz, süreli sözleşmelerle, seneye işsiz kalıp kalmayacağımızı bilemeden yaşamaya çalışıyoruz. Maaşımız işverenin insafına bırakılıyor. Kurum sahipleri yaz dönemi maaş ödememek için yasa dışı bir şekilde on aylık sözleşmeleri dayatıyor. Tatillerde dahi çalışmaya zorlanıyoruz. Bakanlık şikayetimizi dikkate almıyor. İtiraz ettiğimizde, bir daha iş bulamamakla tehdit ediliyoruz.

Tüm bu hukuksuzluklara dur demek için yaklaşık bir yıl önce Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası kuruldu. Başta 2014 yılında iptal edilen taban maaş (Özel sektörde çalışan öğretmen ve idareci kamudaki denginden düşük ücret alamaz) yasası olmak üzere gasp edilen tüm özlük haklarımızı geri almak için mücadele ediyoruz. Devlet kurumlarında çalışan öğretmenlerle eskiden olduğu gibi eşit ücret istiyoruz. Maaşımızı yasa belirlesin, patronların insafına bırakılmasın diyoruz. Uzun zamandır yürüttüğümüz mücadele sonucunda taban maaş talebimiz meclis eğitim komisyonunda yasa tasarısı olarak bekliyor. Yine yürüttüğümüz mücadele sonunda ülkenin dört bir yanında resmî tatil, on aylık sözleşmeler, eğitim öğretim ödenekleri gibi pek çok konuda kazanımlar elde ettik.

Bir yıl gibi kısa bir sürede üye sayımız beş bini aştı. Tüm haklarımızı alana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Tüm bu sorunların kalıcı çözümünün alanın tüm bileşenlerinin görüşleri alınarak oluşturulacak bir meslek kanunundan geçtiğini düşünüyoruz. Ücretli, sözleşmeli, kamu, özel gibi ayrımların öğretmenler arasında eşitsizliği derinleştirdiğini uzman öğretmenlik, baş öğretmen gibi sıfatların çalışma barışına zarar vereceğini düşünüyoruz. Tüm eğitim emekçilerini ayrım gözetmeksizin öğretmenlerin özlük haklarını ve sistemli bir şekilde yok edilen itibarını kazanacağı bir meslek kanununu hazırlamak için birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.

* Bu yazı İKEP merkezi bülteni Paydos’un Aralık 2022 tarihli 10. sayısında yayınlanmıştır.

Bu Yazıyı Paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir