Taşeron İşçilerin Çalışma Hayatındaki Sorunları Nasıl Çözülür?

İhsan Tecik

İBB’de hanelerde fatura sayaçlarını okuyan taşeron işçilerden biriyim. Gözlemlediğim kadarıyla çalışma hayatında yaşadığımız sorunlar için işlemesi gereken prensipleri ve uygulamaları yazdım.

1. Öncelikle eşit işe eşit ücret verilmelidir. Bu prensip her durum ve iş için işletilmeli ve aykırı durumlar için acilen somut adımlar atılmalıdır.

2. Yasal statülere bakılmaksızın, sendikal haklar olsun ya da olmasın, işçilerin iş yerlerindeki sorunları için kendi seçtikleri temsilcilerin toplu sözleşme görüşmelerinde yer alması gerekir. Yasalar ve statüler işçilerin haklarının ve demokrasi kültürünün gerisinde kaldığında, işçilerin demokratik hakları merkeze alınarak hareket edilmelidir.

3. Taşeron olsun veya olmasın haftalık maksimum çalışma süresi 40 saat olarak düzenlenmeli ve bu durumun ihlali ve tespiti halinde işverenlere ve patronlara ağır yaptırımlar hiç bekletilmeden uygulanmalıdır.

4. Mevcut şartlarda çalışan işçiler için verilen iş adetleri, okuyucu sayılarına göre bölünmektedir. İl içerisinde çalışanlara sorumluluk olarak verilen sayaç okuma adetlerini normal mesai saatleri içinde bitirmek çok zor. Eğer bir çalışan kendi payına düşen bu işleri bitirmeye çalışırsa hiçbir sosyal yaşantısı kalmadığı gibi fiziksel ve ruhsal olarak da yıpranmaktadır. Bu konuda şikayetler belediye yöneticilerine dile getirilmiş olmasına rağmen herhangi bir olumlu adım atılmamıştır. Aksine meslek hastalığı raporu almak isteyenler de işlerinden olmak korkusuyla işlerine devam etmek zorunda kalıyorlar. Sorunların şirket içinde çözülebilmesi için yılda en az dört kere sendika-işçi ve işverenin bulunacağı, demokratik temsiliyeti gözetilen toplantılar yapılmalı ve bu toplantılarda alınan kararlar bağlayıcı olmalıdır.

5. Taşeron işçilerle yapılan uzun süreli üç yıllık toplu sözleşmelerde, yol ve yemek ücretlerinde alım gücü ve enflasyon hesaba katılmamaktadır. Son iki yıldır yaşamak zorunda kaldığımız ekonomik kriz bunu bize zor bir tecrübe olarak yaşatmıştır. Çalışanlara verilen yol parası ödeneği bile aylık abonman ücretinin altında kalmaktadır.  Ayrıca taşeron çalışanlara artık çay ve simit masrafını bile karşılayamayacak meblağda yemek ücreti verilmektedir. Ödenen sosyal yardımlar da aynı şekilde enflasyon ve alım gücünü dikkate alınarak hesaplanmalıdır. Ücret artışları gerçek enflasyon artışları gözetilerek sürekli gözden geçirilmelidir.

6. Saha işlerinin neredeyse hepsi iştirakler üzerinden taşeron çalıştırmayla yapılmaktadır. Taşeron şirketler de personel masraflarını düşük tutmak için yeterli eleman almamaktadır. İşlerin sağlıklı yürümesi ve çalışanların verilen işler altında ezilmemesi için en azından yeterli işçi alımı yapılmalıdır. Taşeron sistemi sürdüğü müddetçe bu gibi sorunlar yaşanmaya devam edecek ve işçiler aracı patronların insafında kalmaya devam edeceklerdir. Mevcut yasaya göre bile taşeron çalışanların durumlarından asıl işverenler sorumludur. Ancak filli durum başka işlemektedir.

Herkese Demet Demet

Bize Gelince Bir Tutam

* Bu yazı İKEP merkezi bülteni Paydos’un Aralık 2022 tarihli 10. sayısında yayınlanmıştır.

Bu Yazıyı Paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir