Sena Baluken & Zeynep Akılotu
Sistem, öz kıyım yoluyla gerçekleşen bir eylemi ecel olarak algımıza oturtmuş durumda. Kapitalizm, bizi başlangıcında, ortasında ve nihayetinde öldürüyor. Var olduğu andan itibaren bir katil kimliğine bürünüyor. Ancak kan ve gözyaşını unutturacak kadar uzun süredir varlığını sürdürmesi, faili ve mağduru görünmez kılıyor. Yoksul kimliğin kendisini maruz bıraktığı öz kıyım davranışını bir sessizlik ile karşılayan yapı, fail olarak buna bir normallik atfetmektedir. Kendi sürecinde belli sıklıkta tekrarlanan her olgu, kapitalist norma dâhil olur ve dâhil olmak zorundadır. Kişi gününün çoğunu sisteme uyum çabasıyla geçirir. Sistem tarafından her yoksul eşit düzeyde yaralandığı için bugün öz kıyım normal düzeyde değerlendirilmektedir. Her gün seyircisi olduğumuz olgu, günün birinde normumuza dâhil olacaktır. Sistemin insanı algıladığı kimlik üzerinden kişiyi anmak ancak ve ancak büyük bir adaptasyon becerisi ile mümkündür. Görev tanımları veya sayılar üzerinden öz kıyım öznesi tanımlayan herkes bu adaptasyon becerisini sağlamıştır.

Dilan’ın ya da Ali’nin değil “bir doktorun”, “bir polisin”, “bir öğretmenin”, “Şok market çalışanı bir kasiyerin” intihar ettiği ülke, sistem dilinin algıya nasıl nüfuz ettiğinin işaretidir. Bu nüfuz etmenin sonucunda, bir polisin intihar haberinin yorumlarında “öğretmenler de intihar ediyor, doktorlar da kasiyerler de” “seslenişlerini okuyoruz. Bu bir adaptasyon becerisidir.
Yas tutmak reddetme, öfke, pazarlık, depresyon ve kabulleniş olmak üzere beş aşamayı barındırır. Artık her gün aldığımız intihar haberleri, Türkiye’deki öz kıyım gerçeğini reddedemeyeceğimiz bir noktaya getirmektedir. Sosyal yaşamın her köşesine nüfuz etmiş kutuplaşma yapay bir öfke üzerinden tatmin sağlamaktadır. Kimsenin nefret ettiğini tam tanımlayamadığı, betimleyemediği bir ülkede sürekli ön planda olan yine de nefretin kendisidir. Bu noktada yası anlaşılmaz ve bir o kadar da aşılmaz kılan, bir kısır döngüye girme halidir. Öfke, sistemle pazarlık, çaresizlik ve eylemsizlik temelli depresyon… Mevcut durumda öz kıyımı kabulleniş aşaması durumu sorgulamak anlamına gelmektedir.
Yoksul erken ölür. Yoksullar olarak ölümü bize reva gören ve bunu çözüm olarak normumuza dâhil eden ve bizi yalnızca görev tanımımız ve matematiksel ifade ile “1” olarak algılayan sistemin karşısındayız.
* Bu yazı İKEP merkezi bülteni Paydos’un Ocak 2023 tarihli 11. sayısında yayınlanmıştır.