Metin Algül
Trakya artık tarım kenti özelliğini kaybetmiş, işçi ve sanayi kentlerinin bölgesi özelliği kazanmıştır.
Trakya bugün hem tarım cinayetinin yaşandığı bir bölgedir, hem de işçi hakları katliamının da pilot bölgesidir.
Trakya Avrupa’da modern köleliğin uygulandığı bölgedir. Emeğin haklarının gasp edildiği, şiddetin uygulandığı deney bölgesidir.
Trakya artık peyniri, karpuzu, yağı, ayçiçeği ile değil, işçi cinayetleriyle, açlıkla, sömürüyle anılmaktadır.
Gerek kamuda, gerek özel sektörde taşeron işçilik gittikçe yaygınlaşmaktadır.
Patronlar taşeron şirketler kurmaktan ve taşeron işçi çalıştırmaktan son derece memnun. Böylece aramıza kadrolu ve taşeron ayrımı sokmakta, bizi birbirimize kırdırmakta, daha düşük ücretlere ve kötü koşullara razı etmeye çalışmaktalar.
Taşeronlaştırma ile sigorta, sendika, iş güvencesi ve sosyal haklarımızı kaybetmekteyiz.
“Ben taşeronda çalışmıyorum, beni ilgilendirmez,” diyen her işçi sonunda bu oyundan zararlı çıkmaktadır. Çünkü taşeron işçiler haklarını ve ücretlerini ne kadar kaybediyorlarsa, diğer işçiler de bir süre sonra onların koşullarında çalışmak zorunda kalmaktadır.
Patronlar ücretleri de, diğer hakları da en düşük düzeye göre ayarlıyorlar. Bu nedenle taşeronlaşma karşısında tüm işçiler ortak mücadele vermelidir.
Seçimlerde oy verip Meclis’e gönderdiğimiz sermayenin vekillerinden taşeronlaşmaya karşı, işçi hakları için hiçbir şey bekleyemeyiz. Zaten çoğunun ya taşeron şirketi ya da taşeronlaşmadan çıkarları var. Vekiller de taşeron firmalarında, ortak oldukları firmalarda işçi çalıştırmaktalar. Onlardan taşeronlaştırmaya karşı yasalar çıkarmalarını, önlemler almalarını beklemek hayaldir.
Taşeronlaşmaya karşı çıkmazsak pek yakında bütün işçiler sefalet ücretleriyle çalışan ve her türlü haktan yoksun taşeron işçilere dönüşecektir. Meclis’te de sesimizi çıkarabilmek için patronların adaylarına değil kendi adaylarımıza oy vermeliyiz.
Bölgemiz işçi kentidir. Çorlu sanayi ve işçi şehridir. Yaşadığımız bölge emek sermaye çelişkisinin vücut bulduğu bir bölgedir. İşçi haklarının katliamının yapıldığı, Türkiye’nin en büyük kentidir. Burada işçiler el ele vermeli, tek yürek olmalıdır. Rakibi diğer işçi kardeşi değil sermaye ve sermayenin uşakları olmalıdır.