CAN ATALAY DAVASININ REJİM DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN KULLANILMASINA İZİN VERMEYELİM: ATALAY MECLİSE!

Mayıs seçimlerinin öncesinde bu seçimlerin sonucuna bağlı olarak ülkede bir ceberut rejime geçişin yolunun açılıp açılmayacağının tartışması yapıldıydı. Görülüyor ki, iktidar açılmış olduğuna karar vermiş. Can Atalay’ın vekilliğinin AYM’nin ısrarlı kararlarına rağmen sürekli reddedilmesi bunun açık göstergesidir.
Ortada iki yüksek yargı organının arasındaki bir ihtilaf yoktur. Mevcut Anayasaya göre AYM en yüksek yargı organıdır, çünkü her şeyin ötesinde siyasi partilerin kapatılıp kapatılmamasına Yargıtay değil, AYM karar vermektedir.

Neredeyse kahir ekseriyetle kendi atadıkları üyelerden oluşan AYM’ye gösterilen tahammülsüzlük ülkeyi bu anayasa ile bile yönetmeye niyetli olmadıklarının ifadesidir.

Artık seçilmiş Belediye Başkanlıklarına kayyum atadıkları gibi, parlamento koltuklarına da kayyum atamak istiyorlar. AYM’yi, bütün siyasi partileri, demokratik kitle örgütlerini, sendikaları, odaları ve baroları kapatıp tek parti rejimine geçmek istiyorlar.

Artık en ufak bir muhalefete bile tahammülleri yok. Çünkü yüzde 52/ yüzde 48 oylamalarında aslında her şeye rağmen seçimleri kaybettiklerini biliyorlar. Artık hiçbir yeni seçime tahammülleri yok. Çünkü biliyorlar ki, seçimleri “kazandıkları” algısını yaratmaları kendi çoğunluklarından değil “muhalefet”in basiretsizliğindendir. Bunun böyle devam edemeyeceğini görüyorlar.

Can Atalay davası Can Atalay’ın vekilliğinin onanıp oynanmamasının çok ötesine geçmiş olup iktidar tarafından ceberut rejime geçişi sağlamak için kullanılıyor.

İşçiler, gençler, yoksul köylüler, ezilenler “ceberut rejime” geçit vermemek için Atalay’ın haklarını koruyun, çünkü bu sizin kendi haklarınızı savunmanızdır!

İŞÇİNİN KENDİ PARTİSİ

Bu Yazıyı Paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir