Gazze’de süren soykırıma ve büyük güçlerin işbirliğine rağmen Nakba’nın dördüncü nesli geri dönme umudunu yitirmiyor

Uluslararası Ceza Mahkemesi Netanyahu ve Savunma Bakanı için tutuklama emri kararını değerlendirirken, Gazze’deki soykırım, Biden ve büyük güçlerin kesintisiz silah temini sayesinde devam ediyor. Ancak 14 Mayıs’ta, İsrail Devleti içerisinde, 15.000 Filistinli ve Yahudi aktivist geri dönüş hakkı için yürüdüler.

Yahudi-Arap medya kuruluşu +972 Nakba’yı anma amacıyla düzenlenen 14 Mayıs gösterilerini bildiriyor:

Birçok Filistinlinin Gazze’de ikinci bir Nakba olarak tanımladığı olayların gölgesinde, 14 Mayıs Salı günü, yaklaşık 15.000 İsrail vatandaşı Filistinli düzenlenen 27. Geri Dönüş Yürüyüşü’ne katıldı. Katılımcılar, kuzeydeki Şefa Amr şehrinde toplandıktan sonra 1948 Nakba’sı sırasında zorla boşaltılan ve ardından yıkılan Filistin köyleri Hawsha ve Al-Kasair’in bulunduğu yere yürüdüler.

14 Mayıs 2024 tarihinde, Kuzey İsrail'deki terk edilmiş Hawsha ve Al-Kasair köylerine düzenlenen 27.  Geri Dönüş Yürüyüşü'nde bir protestonun taşıdığı döviz: "Hayfa'dan Gazze'ye Dayanışma, Geri Dönüşe Kadar" (Ahmad Al-Bazz)
14 Mayıs 2024 tarihinde, Kuzey İsrail’deki terk edilmiş Hawsha ve Al-Kasair köylerine düzenlenen 27. Geri Dönüş Yürüyüşü’nde bir protestonun taşıdığı döviz: “Hayfa’dan Gazze’ye Dayanışma, Geri Dönüşe Kadar” (Ahmad Al-Bazz)

Nakba Günü resmen 15 Mayıs’ta anılmasına rağmen, Geri Dönüş Yürüyüşü İsrail’de her yıl İsrail’in Bağımsızlık Günü’nü olan 14 Mayıs’ta, “Onların bağımsızlığı bizim Nakba’mızdır” sloganıyla gerçekleşiyor.

Son yıllarda, yürüyüş İsrail vatandaşı Filistinliler için tüm grupları ve siyasi güçleri birleştiren merkezi bir etkinlik haline geldi. Yürüyüş, İsrail’deki İç Mültecilerin Haklarını Savunma Komitesi tarafından düzenleniyor ve her yıl 1947-49 yıllarında Siyonist veya İsrail milisleri tarafından köklerinden koparılan 600’den fazla Filistin yerleşim yerinden biri yürüyüşün varış noktası olarak seçiliyor.

Protestocular, 14 Mayıs 2024 tarihinde, Kuzey İsrail’deki terk edilmiş Hawsha ve Al-Kasair köylerinde düzenlenen 27. Geri Dönüş Yürüyüşü’nde Filistin bayrakları sallıyorlar. (Ahmad Al-Bazz)

O yıllarda evlerinden sürülen veya kaçmak zorunda kalan ve geri dönmesi engellenen Filistinlilerin sayısı yaklaşık 750.000’di; 7 Ekim’den bu yana Gazze’de yerinden edilenlerin sayısı ise 1.9 milyonu aşıyor.

Eylemin düzenleme komitesinin üyesi olan gazeteci Makboula Nassar, şunları söylüyor: ‘Bizler burada Birleşmiş Milletler tarafından tanınan dönüş hakkına olan bağlılığımızı vurgulamak için yürürken, 1948’de sürülenlerin çocukları ve torunları olan yüz binlerce Filistinli, bir kez daha büyük çapta bir yerinden edilmeyi yaşıyor’ (Gazze’de – editör notu).

Gazze’ye yapılan saldırının yanı sıra, bu yılki yürüyüş, aşırı sağcı İsrail hükümetinin yoğun baskılarının olduğu bir ortamda gerçekleşti. Bu hükümetin iktidara gelmesinden bu yana geçen bir buçuk yıl boyunca ev yıkımları arttı. Bunların en sonuncusu geçen hafta Necef Çölü’ndeki bir Bedevi köyünün tamamının yıkılmasıydı. Bu yıkım bir otoyolunun genişletilmesi bahanesiyle yapıldı (…)

14 Mayıs 2024 tarihinde, Kuzey İsrail’deki terk edilmiş Hawsha ve Al-Kasair köylerinde düzenlenen 27. Geri Dönüş Yürüyüşü’nde protestocular sahnenin önünde toplanıyorlar. (Ahmad Al-Bazz)

Kendisi de Nakba sırasında Ma’alul köyünden sürülenlerden olan düzenleme komitesi üyesi Salwa Copty, kendi deneyimi ile Gazze’deki Filistinlilerin bugün İsrail ordusu eliyle yaşadığı deneyimler arasındaki paralelliklerden bahsediyor. Copty +972’ye yaptığı açıklamada, “Aniden evsiz, ailesiz kalan çocuklar, kitlesel yerinden edilme sahneleri, hepsi benim çocukluğumu hatırlatıyor,” dedi ve “Gazze’deki her küçük kızın gözlerinde kendimi bir çocuk olarak görüyorum,” diye ekledi.

Filistinli rapçi ve oyuncu Tamer Nafar ise +972’ye şunları söyledi (…): “Kalabalık genç ve yaşlı, erkek ve kadın, bebekler ve gençlerin bir karışımıydı” ve şunları ekledi: “Bu eylem, başlı başına beni bir süre umutla dolduracak bir ışık kaynağıdır. Yürüyüşte Filistinli çocukların Filistin milli şarkılarını söylediklerini görmek çok duygulandırıcıydı. Uzun zaman önce, İsrailli liderler üçüncü neslin Nakba’yı unutacağını düşünüyordu. Bu dördüncü nesil ve hala hatırlıyorlar.”

* Nakba (‘felaket’): Mayıs 1948’de 750.000 Filistinlinin topraklarından sürülmesi.

Bu Yazıyı Paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir