Fransa İşçi Partisi (PT) Genel Sekreteri Daniel Gluckstein’ın Fransa’daki Avrupa Parlamentosu seçimleri sonrasında yaptığı konuşma:
Reaksiyonun önünü kes!
Macron’u görevden al!
İşçilerin birliği!
Yüz binlerce işçi, genç ve demokrat, aşırı sağın iktidara gelmesini engellemek için tüm ülkede protesto gösterileri düzenliyor. Evet, Bardella ve diğer Le Pen-Ciotti gibi isimlerin önünü kesmek gerekiyor. Bunun için de aşırı sağın yolunu açmış olan Macron ve politikalarıyla tamamen vedalaşmak şart.
Zira 9 Haziran’da olan Macron’un büyük ölçüde reddedilmesiydi. İki yıl önce aldığı oyların üçte ikisini kaybetti. Macron, kayıtlı seçmenlerin sadece %7’sinin desteğini alıyor. Azınlıkta. Demokrasinin katı kuralları açısından, Macron’un görevi bırakması gerekiyor.
Ancak, hala görevde. 8 Temmuz’da, genel seçimlerin ertesi günü, hala orada olacak. V. Cumhuriyet’in istediği de bu. Macron’un istediği gibi “aşırı sağ ve sol uçları dışlayan” geniş bir koalisyonun başında; Marine Le Pen’in yeni önerdiği gibi Bardella’nın yönettiği bir ulusal birlik koalisyonunda; ya da “yeni halk cephesi” ile birlikte bir hükümette; her nasıl olursa olsun, Macron orada olacak. Demokrasiyi hiçe sayarak, 10 Temmuz’da Bakanlar Kurulu’na başkanlık edecek. V. Cumhuriyet’in istediği de bu.
Anayasa Macron’u ordunun başkomutanı ve Fransa’nın “uluslararası taahhütlerinin” garantörü yapıyor. 13 Haziran’da, NATO zirvesinde, Ukrayna’ya askeri eğitmen gönderilmesi ve Mirage 2000-5 uçaklarının teslimi konusunda, “Hiçbir şey sorgulanmadı. Her şey kararlaştırıldığı gibi ilerliyor,” dedi.
Bu kabul edilemez. Demokrasi, ülkede reddedilen ve azınlıkta olan Macron’un görevden alınmasını gerektirir.
Böyle oluyor çünkü V. Cumhuriyet’te, başkanın tüm yetkilere sahip olduğu bir sistem var. Elbette, tüm koalisyon hükümetleri aynı değildir. Macron-Bardella gibi ırkçılar, yarı-faşistler, işçi sınıfı düşmanları, kadın hakları düşmanları ve işçi hakları düşmanları ile oluşturulan bir koalisyon hükümeti, önceki hükümetlerin gerici politikalarını her alanda daha da ağırlaştırmak isteyecektir. Bu yüzden onun önünü kesmek gerekiyor.
Ancak, Macron ile “yeni halk cephesi” arasında bir koalisyon hükümeti, Macron bu kurumlara dayanarak tüm yetkileri elinde tutarken, durumun gerektirdiği radikal önlemleri alabilir mi?
“Yeni halk cephesi” programını açıkladı. Programda, emeklilik reformunun ve işsizlik sigortası reformunun iptali gibi “kopuş” önlemleri öneriliyor. Ancak dikkat çekici bir eksik var: Program askeri planlama yasasının 413 milyarına el konulmasını içermiyor. Bu durum mantıklı, çünkü “yeni halk cephesi” Ukrayna savaşı konusunda, silah teslimatlarına devam etmeyi taahhüt ediyor. Fransa, Avrupa Birliği ve NATO çerçevesinde, Ukrayna savaşının finansmanına onlarca milyar euro tahsis etmiş durumda. Tıpkı Biden yönetimi, Avrupa Birliği ve NATO ülkeleri gibi, bu savaşa yüz milyarlarca dolar ve euro aktardılar. Bu savaş, yüz milyarlarca euroyu yutan, ülkeleri harap eden, uzatılıp duran ve silah tüccarlarını zenginleştiren bir kara delik. Ancak “yeni halk cephesi” programı da, “barışın aciliyetinden” bahsederken, bunu sürdürmeyi öneriyor. Bunu nasıl anlamak gerekir? Bir koalisyon hükümeti olan “yeni halk cephesi” ile Macron birlikte, Ukrayna’daki savaşa milyarlar ayırmaya devam ederken, okullarda, hastanelerde ve kamu hizmetlerinde ihtiyaçları karşılayabilecekleri düşünülebilir mi? Bu kanlı çatışmaya silah teslimatlarını sürdürme arzusunu nasıl anlamalı? Bu programda Fransa’nın NATO üyeliğinin veya Avrupa Birliği üyeliğinin hiçbir şekilde sorgulanmaması, V. Cumhuriyet’in sorgulanmasının ise çok uzak bir geleceğe ertelenmesi nasıl anlaşılmalı?
Bu kabul edilemez! Ülkemizdeki işçiler ve gençler savaşı reddediyorlar. Bu savaşa katılmak istemiyorlar. Bu nedenle biz de durmaksızın şunu söylemek için kampanyamızı sürdürüyoruz: Ukrayna’daki savaşa ne bir kuruş, ne bir silah, ne bir insan.
“Yeni halk cephesi” çoğunlukta bile olsa, Macron Anayasa’nın ona verdiği yetkiyle, Milli Eğitim’deki reaksiyoner “bilgi şoku” reformunu veya işsizlik sigortası karşıtı reformunu sürdürmek isteyecektir. Başkan olarak, Sosyal Güvenlik’e karşı, sosyal konutların tasfiyesine karşı her alanda işçi karşıtı politikasını devam ettirmek isteyecektir.
Bu yüzden bugün, aşırı sağın önünü kesmek için yüz binlerce kişi olarak seferber olmuşken, şu görevi yerine getirmemiz gerekiyor: Halkın ihtiyaçlarına yanıt vermek, sadece aşırı sağın yolunu kesmek değil, aynı zamanda Macron’u görevden almak ve 1958’deki askeri darbeden doğan V. Cumhuriyet’in kurumlarını yıkmaktır. Çünkü bu kurumların tek bir işlevi var: Kapitalist sınıfın dayatmalarını uygulamak.
“Yeni halk cephesi”, kopuş yolunda ilerlemek istediğini söylüyor. Ülkemizde milyonlarca işçi ve genç ise, kapitalistlerin ve sömürücülerin rejimiyle gerçek bir kopuşu arzuluyor. Emeklilik reformuna karşı milyonların kendi örgütleriyle seferber olduğu büyük sınıf hareketinin ardından, 9 Haziran’da da, bu ifade edildi. 15 Haziran’da ülkenin tüm şehirlerinde bir kez daha bu ifade ediliyor.
Çoğunluğun taleplerini karşılamak için “kopuş” kelimesini bir metinde belirtmek yeterli değil, bunu uygulamak gerekir: Macron’u görevden almak, kurumları temizlemek, halkın gerçek demokratik bir rejim kurabileceği bir Kurucu Meclis çağrısında bulunmak. Kısacası, halkın taleplerine yanıt verebilecek yeni kurumlar oluşturmak, V. Cumhuriyet’teki gibi azınlıkta olan sömürücüler, çıkarcılar ve spekülatörlerin çoğunluğun iradesine üstün geldiği bir rejim değil.
Şu anda acil bir durumla karşı karşıyayız. Milyonlarca işçi ve genç, gösterilerde, işletmelerde, meclislerde ve grevlerde seferber oluyor. Meşru talepler, aşırı sağın ilerlemesine karşı koyma zorunluluğuyla birleşiyor.
30 Haziran ve 7 Temmuz’da, ırkçı ve gerici aşırı sağa tek bir oy bile gitmemeli! Onun müttefiki olan sağa tek bir oy bile gitmemeli! En kötü tepkiye, reaksiyonerliğe yolu açan Macron ve koalisyon partilerine tek bir oy bile gitmemeli!
Şimdi, işçileri ve örgütleri birleştirecek, tüm taleplerin karşılanmasını demokrasi ve işçi hakları mücadelesiyle birleştirecek gerçek bir mücadele planı oluşturma zamanıdır. Bu mücadele planı, açıkça Macron’u görevden alma, V. Cumhuriyete son verme ve gerçek anlamda bir demokratik Cumhuriyet, yani bir Emek Cumhuriyeti kurma hedefini önüne koymalıdır.
Bu hedefe, farklı farklı siyasi yapıların yönetici aygıtlarının bir araya getirilmesiyle varılamaz. Bu hedef milyonların seferberliğini ve eylemini gerektirir. İşçilerin Partisi, bu hareketi desteklemek için bu önerileri tartışmaya sunuyor. Gelecek mücadelelere hazırlık yapmak, onları örgütlemek için gençler, işçiler, İşçilerin Partisi’nin saflarını güçlendirin.